schule Pazar, Şubat 28, 2010


Yoğunluğu ve stresi bol bir haftanın ardından şöyle kafa dağıtacak bir etkinlik istiyor insan. Bulunduğum yerde de bu isteği karşılayabilen tek şey sinema. Tabii o da vizyondaki filmlere bağlı. Daha gergin bir moda da geçilebilir.


Ama şansıma bu hafta Eyvah Eyvah imdadıma yetişti. Olmasaydı maazallah Recep İvedik'e kalmıştık.

Tek gitmeme gönülleri elvermediği için, annemle babam da eşlik ettiler bana. İsteksiz oldukları her hallerinden belliydi ama. Aslında babamla filme gitmek biraz riskli. Çok ısrarla götürdüğümüz filmlerin ikisinde o kadar sıkıldı ki, birini zaten yarıda terk etti. "Nereden getirdiniz beni bu filme!" temalı bakışlar da cabası. O yüzden ne yalan söyleyeyim, hafif bir huzursuzluk vardı içimde. Saçma sapan bir komedi çıkarsa yandık.

Fragmanda en çok güldüğüm sahneyle başladı film. İlk sahneyle gülmeye başladık, son dakikaya kadar neredeyse aralıksız devam ettik. Bir film bu kadar mı eğlenceli olur yahu! Sıkılmasından korktuğum babama baktım bir ara, adamcağız yerlere yatacaktı gülmekten.


Çanakkaleli bir klarnetçi Hüseyin'in(Ata Demirer) hikayesi anlatılıyor. Yolu şarkıcı Firuzan (Demet Akbağ) ile kesişiyor ve sakin sakin geçmekte olan hayatları bir günde aksiyonu bol bir hal alıyor. Hüseyin'in konuşması zaten o kadar sevimli ki, her kelimede insanın ister istemez gülesi geliyor. Salih Kalyon da hayran bıraktırıyor kendine.

Ata Demirer bu film için Serkan Çağrı'dan 6 ay klarnet dersi almış. Ve çok da başarılı olmuş.
Klarneti seviyorum. Keşke çalabilsem ben de.

Film çıkışında annemlere bir sahneyi hatırlattım, arabaya gidene kadar kahkahalarımızı tutamadık. O kadar ki, gülmekten kontağı çevirmekte bile güçlük çektim.

Herkese şiddetle tavsiye ediyorum bu filmi.

Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim. Eline sağlık Ata Demirer.

2 yorum:

aamet jr. dedi ki...

Sözlükte sağda solda çok methediyolardı, senden de duyunca gitmek farz oldu.

schule dedi ki...

aaaa
daha gitmedin mi

tam izmir tayfasıyla gidilecek bir film :)

ama siz ortaya bi karışık yapın ;)